Kaç kişi olmuş?

7 Ekim 2011 Cuma

HAYATI YA DA SORUNLARI ANLAMLANDIRMA

Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı. Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu:

- “Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?”
- ’50 g’ , ’100 g’ , ’125 g’ diye öğrenciler yanıtladı.
- “Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem. Ama benim sorum şu ki: ‘Bu bardağı birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?’ dedi Profesör.
- “Hiçbir şey” diye yanıtladı öğrenciler.
- “Tamam, peki bir saat boyunca tutsaydım ne olurdu?” diye sordu Profesör bu kez…
- “Kolunuz ağrımaya başlardı efendim” diye öğrencilerden biri yanıtladı.
- “Haklısın, peki şimdi ben bir gün boyunca tutsam ne olurdu?” diye sorusunu yineledi Profesör.
- “Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!” diyerek kendi cevapladı.
… Tüm öğrenciler çeşitli yorumlar yaptı ve gülüştüler.
Profesör:
- “Peki, tüm bu sorunlar olurken bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?” diye sordu.
- “Hayır” diye hep bir ağızdan yanıtladı öğrenciler.
- “Peki, o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan neydi?” diye sorarak öğrencilerinin kafalarında bir soru işareti yaratmak istedi.
Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
Ardından Profesör:
- “Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam gerekir bu durumda?” diye farklı bir soru yöneltti.
Bir Öğrenci:
- “Bardağı bırakın düşsün!” diye yanıtladı.
- “Kesinlikle!” dedi, Profesör.
Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir sorun yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsünüz, başınız ağrımaya başlar. Daha uzun düşünürseniz, artık sizi bitirmeye ve hiçbir şey yapamamanıza neden olur.
Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir; fakat daha önemlisi onları her günün sonunda, uyumadan önce yere bırakmaktır (bardak gibi).
Bu şekilde strese girmez ve her gün taze bir beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte olursunuz!
METİN:Alıntıdır.
FOTOĞRAF Tamamen bana ait :)

Bazen bazı şeylere gereğinden fazla anlam yüklüyoruz. Taşıması zor oluyor o zaman. Pamuk ipliğine bağlıyız sanki,koptu kopacak... Ve biz ucunda sallanıp kalacağız o ipin..Bazense, Zeki Müren'in o ünlü şarkısında söylediği gibi 'Dünya yansa yorganım yok içinde' diyecek kadar umrumda değil tavrında oluyoruz. İkisi de olsa ama olmasa aslında... Ya da yerli yerinde yaşayabilsek tüm duyguları, yerli yerinde atabilsek şen kahkahamızı ve ağlayabilsek hıçkıra hıçkıra ücra bir köşe aramadan...
Bir yorganımız olsun şu hayatta, ama dünya yanarken kaygımız yanan yorgan değil de yitirdiğimiz dünya olsa...
Sevgi ve saygı ile.. FERİDE

(Bloğun alt kısmındaki video çubuğundan Zeki Müren'in DÜNYA YANSA YORGANIM YOK İÇİNDE adlı parçasını dinleyebilirsiniz :)))))

Hiç yorum yok: